24 Nisan 2013 Çarşamba

Her Telden



Yıllar yıllar önce Mc Donald s ın Ankara Kızılay da açtığı ilk şubeyi hatırlıyorum. Öylesine kalabalıktı ki. Herkes merakla ne sipariş edeceğini düşünür bir hevesle gelen hamburgerin tadına bakardı. O zamanlar da aman aman hamburger seven bir insan olmadım. Yada üniversite zamanında zaten kantinlerde bol miktarda ekmek arası birşeyler tükettiğimizden sanırım bize pek çekici gelmemişti . Kötü olduğunu söylemiyorum ama umduğumuzdan fazlası değildi belki de. 
Birçoğunuz duymuşsunuzdur. Bir süredir Slow food ( Ağır Yemek)  hareketi tüm dünyayı sarmış durumda. Aslında Bu fast food zinciri işletmeler bu yeni hareketin başlamasına sebep olmuşlar.

Şöyle de bir sembolleri var. 



Bu fast food akımının başlamasıyla tüm dünyada hızlı, kolay ve paket yiyeceklere yöneldi. Aslında zengin ülke mutfaklarının ve kültürlerinin birbirinden etkilendiği dünyamızda tek düze bir beslenme alışkanlığı sardı bizi. Yöresel birçok yemeğin artık yapılmaması  bu lezzetlerin unutulmasına ve yok olmasına neden oldu. 
Ben bu "Ağır Yemek" hareketini ilk olarak tatil için Alaçatı ya gittiğimde ve internette birkaç yemek bloğunda görmüş ve okumuştum. 1986 yılında İtalya da başladığını biraz araştırınca öğrendim. Bir dönem kendimizi kaptırdığımız bu hızlı yemek alışkanlığından sonra evde ekmeğini artık kendisi yapanlar,organik pazarları araştırıp gidenler,yöre yöre gezerek farklı tatlar arayanlar,çeşit çeşit yemek kitapları,yemek programları  ve birçok yemek bloğu bu işi daha yaygın hale getirmeye başlamadı mı ? 
Birçok yabancı bizim sık sık kebap,döner ve baklava yediğimizi sansa da aslında her ülke gibi farklı yörelerde farklı lezzetlerle karşılaşıyoruz." Ağır Yemek" hareketi de her ülkenin yöresel tatlarını kullanarak, yemek yemeyi  ağırdan almak,ve bir hamburgeri bile yerel malzeme ile lezzetli ve itinayla yapmak demekmiş. 
Yani aslında sevdiklerimiz için özenerek yemek yapmamızla,gittiğimiz yerlerden aldığımız yöresel yiyeceklerle,pazardan yaptığımız alışverişle aslında hepimiz birer "Ağır Yemek " çiymişiz. 

Bu konuyu " Ağır Yemek " hareketinin kurucusu Carlo Petrini nin bir sözü ile bitireyim. 
"Bir peynir çeşidi,16. yüzyıldan kalma bir bina kadar değerlidir. "

Bir peynir sever olarak aynen katılıyorum. 

Aşağıda ki resimlerin anlattıklarınla ne ilgisi var demeyin. Okuyanlar bilir ben bazen daldan dala atlamayı severim. Bir süredir kendimi kumaş boyamaya vermiştim. Çok büyük şeyler değil. Önce küçük baskılarla başladım. Bu ilk denememdi. Biraz kumaş boyası ve sünger baskı ile oldukça kolay. Kırmızılar ve yaz için mavi tonları kullanmak istedim ama benim boyaları aldığım yerde maalesef istediğim renkler yoktu. O nedenle ilk deneme mecburen de olsa yağ yeşili ile oldu. 




 Boyaların tüpte ve şişede olanları var. Boyayı uyguladıktan sonra kumaşı tersten ütülüyorsunuz ve boya sabitleniyor. Yıkama sonrası boyada veya renklerde herhangi bir deformasyon yok. İlk boyadığınızdaki gibi. 




Boyama ve biraz da çiçeklerimin saksılarını değiştirme işi ile uğraştıktan sonra yorgunluk ve midemde ki acıkma hissinden sonra bol yeşillikli ,rende peynir ve üzerine, ızgara hindi dilimleri ile servis ettiğim salatam " Ağır Yemek "hareketine uygun oldu sanırım. 







Kaynak:Elif Savaş Felsen (Peynir Gemisi)





14 yorum:

  1. Çok güzel olmuş örtün, güle güle kullan. Armutta güzel görünüyor ama rejimdeyim.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Füsun. Armut aslında tam diyetlik.

      Sil
  2. Yaa o fast fooddan kendimi alamıyorum,hamburger pizza denilince acıkıyorum hemen :)
    salata çok lezzetli görünüyor,örtüde harika :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın çok lezzetli oluyor ama içindeki yağ miktarını düşününce evde benzerini yamaya çalışmak bana daha iyi geliyor.

      Sil
  3. "Bir peynir çeşidi,16. yüzyıldan kalma bir bina kadar değerlidir. " sözü çok doğru ve bende katılıyorum:)
    Kumaş boyama çok zevkli bir hobi.Bir dönem bende kursuna gitmiştim.Bir dönem de epey bir çocuk tabloları boyamıştım:)
    Senin boyama harika ve çok güzel olmuş,ellerine emeklerine sağlık canım.
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Boyama oldukça kolay ve pratik oldu. Henüz yeniyim. Ama çok sevdim. Bundan sonra farklı boyama teknikleri de uygularım sanırım.

      Sil
  4. Örtü çok cici olmuş, başka yaptıkların varsa onların fotoğrafını da koysan...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Arada onları da paylaşırım canım. Yorum için teşekkürler.

      Sil
  5. ah benim de Ankaraya ünvstye ilk gidişim
    ve mc donaldsta bir hamburger yiyeceğim diye
    para ayırmam , oraya gittiğimde nasıl mutlu olduğum
    aklıma geldi :) hey gidi günler ! nerden nereye:)
    kumaş boyan varsa bir parçamla sana gelmeyi
    teklif etsem ne dersin??

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldin Buket ciğim. Haklısın biz seninle aynı dönem Ankara daydık. Güzel günlerdi.
      İstediğin zaman al eşyanı gel canım. Bekliyorum.

      Sil
  6. Kumaş boyama çok ilgimi çekiyor ve gördüğüm yerde bakıp kalıyorum,gerçekten bayılyorum.
    Çok güzel cnaım emeğine sağlık.
    Sevgiler.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güzel ve profesyonelce yapılmışları ben de çok seviyorum. Ben daha yeni başladım. Benim ki çok basit. Ama uygulama çok keyifli geldi. Sanırım birkaç deneme daha yapacağım.
      Yorumun için teşekkür ederim Meliha cığım.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...