19 Ekim 2017 Perşembe

Etna da Yarım Gün


        İşte Sicilya ya gitme sebeplerimden biri Etna. Avrupa kitasındaki en yüksek yanardağ. Sicilya nın doğusunda İtalya nın üç aktif yanardağından biri ve Vezüv ün üç katı büyüklüğünde. Sürekli artan ve azalan miktarlarda duman çıkarıyor. Halk bunu öylesine kanıksamış ki Etna bir kadın olarak düşünülüp topraklarını bereketlendirdiği için minnet bile duyuluyor. 1913 yılında da Dünya mirası ilan edilmiş. 




     Etna ya ulaşım günde bir kere Katanya dan kalkan otobüslerle sağlanıyor. Diğer yolda tur şirketleri. Etna ve çevresine yönelik birkaç saatlik,yarım günlük tam günlük,gün doğumu,gün batımı,şarap tadımı gibi bir sürü farklı tur düzenleniyor. Kendinize uygun olanından şehir içinde ki turların ofislerinden seçebilirsiniz. Sizi gelip otelinizden alıyorlar. Biz yarım günlük bir tur seçmiştik. Sabah kahvaltı sonrası otelimizden alındık. Ekvatorlu,Avusturalya,İsrail ve bizim olduğumuz tur tam bir birleşmiş milletler gibiydi. 

Altta ki fotoğrafta siyah şeklinde görülen lav akıntısı 2011 yılında ki patlamada oluşmuş. 







         Patlamalardan uzun yıllar sonra gördüğünüz bu bitkiler çıkıyor ve her yanı sarmış durumda. 

       Otobüsler ve araçlarla ancak izin verilen yere kadar çıkabiliyorsunuz. Burada hediyelik eşya dükkanları,yemek yiyebileceğiniz cafe ve restorantlar var. 





Burada çevrenizde ve aşağıya doğru baktığınızda irili ufaklı birçok krater göreceksiniz. Biz sadece bir tanesine çıktık. 





     Alt fotoğrafta ki krater meşhur olanlarından biri ve etrafında dönerek çıkan bir yol var. Etna da yaklaşık 1000-1500 metre çivarındayız ve burada hava aşağıdan 7-8 derece daha soğuk. Daha yukarıya kadar çıkan bir teleferik de var aynı zamanda. Teleferik ücrete tabii değil. Biz grup olarak gittiğimizden ve gruptaki hiç kimse tepeye çıkmak istemediği için onları bekletmemek adına biz de çıkmadık. Zirveye çıkmak mümkün değil ama belli bir yüksekliğe kadar teleferik mümkün. Yanınıza su şişesi,rahat ayakkabılar ve bir mont almanızı tavsiye ederim. Boş şişe dönüş yolunda Etna nın lavlarından almanız için çok lazım olacaktır. 





Yüzeyde uzun yıllar sonra oluşan ilk canlılık belirtiler bu gördüğünüz pembemsi renkteki oluşumlar. 









Dönüş yolunda inanılmaz güzellikteki yeşilliklerin arasından geçiyorsunuz. Halkın Etna ya neden bu kadar sevgi beslediğini ancak anlayabildim. Öylesine bereketli topraklar ki. Her noktasından verimli ağaçlar inanılmaz büyüklükte ve lezzette meyveler meyveler vermiş. Dönüş te tur rehberimiz bizi önce yanardağın 1800 lerdeki büyük patlamasında oluşturduğu bir mağaraya götürüyor. Tüm teçhizatlar ve güvenlik kıyafetlerimizi giydikten sonra asla dik duramadığımız ve belli bir mesafeden sonra ışıksız yürüyemediğimiz bir mağaradayız. Birbirimizden ayrılmamaya çalışıyoruz. Başka tur grupları da var içeride. Yaklaşık 20 dakika süren bu geziden sonra ki durak; Etna nın eteklerinde kurulan ve tamamen doğal ürünlerin satıldığı bir çifliğe götürüyor. Her çeşit ürün öyle lezzetli ki. Yağlar,reçeller,ballar,peynirler,soslar. Oradan aldığım kestane balı ve sarımsak pestosunun tadını unutamam. 




Aşağıya doğru baktığınızda Katanya ayaklarınızın altında ve biraz dikkatli baktığınızda küçüklü büyüklü kraterler etrafa saçılmış. İşte hem o tepesindeki dumandan arada öfkelendiğini ve dağıttığı verimden, etrafındaki bu kraterleri de sanki yavruları gibi düşündüklerinden; Etna bence de bir kadın. 






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...