29 Nisan 2012 Pazar

Tavuk Sarma


İki gündür bahçede ektim,suladım,toprağa dokundum. Sabırsızlıkla büyümesini beklediğim  tohumlarım patlamış,filizlenmeye başlamıştı. Kiraz ağacı çiçeklerini dökmüş minik minik kirazlar oluşmaya başlamış.Henüz yeşil yeşil dallarda küçük boncuklar gibi sallanıyorlar.Rüzgar estikçe yapraklar hışırdıyor, kuşlar dalların arasından cıvıldıyor. Doğa o kadar keyifli ki sanki baharın gelmesini kutluyorlar. Toprağın altında ve üstündeki tüm hayvanlar sürekli bir telaş içinde oradan oraya koşturuyorlar.  Ben önlerine çıkınca etraftan dolanıyorlar,onlar benim önüme çıkınca hafifçe alıp kenara bırakıyorum. Aramızda böyle bir anlaşma vardı sanki. Yorulduk,ağaçların altına oturup dinlendik. Ama biliyorduk ki toprak emeğin karşılığını verecek. Seni eli boş bırakmayacak. 

Bu kadar çalıştıktan sonra eve dönünce işler başlıyor yine. Küçük bir atıştırmanın ardından hazırlıklarını geceden yaptığım "Tavuk Sarma" yı yaptım. 



Biraz daha çeşitlendirilerek bir yan yemekle birlikte misafir sofralarına da çıkarılabilir. Tavuk but sarmayı kasabımıza ince bir şekilde açtırdım. Bir soğanı ve bir avuç dolmalık fıstığı hafifçe sotelenir. 300 gram kadar yıkanmış ve doğranmış ıspanak da eklenip biraz öldürene dek çevirilir. Tuz ve biber eklenir.
Tavuk etleri kesme tahtasına uzunlamasına konur ve üzerine ıspanaklı içten ince bir tabaka halinde serilir. Yanlardan tutularak iç taşmayacak şekilde tavuk eti sarılır ve uçları kürdan ile tutturulur. Kapaklı bir tavada 1 yemek kaşığı tereyağ eritilerek tavuklar kısık ateşte kızarana dek kapağı kapalı bir şekilde pişirilir. Dilerseniz bu aşamayı daha kısa tutarak 180 derece fırında yaklaşık 20-25 dakika pişirebilirsiniz. Ben süreci kısaltmak için tencerenin altını biraz kısarak kapağı kapalı bir şekilde arada nazikçe çevirerek pişirdim. Servis yapmadan önce 5 dakika kadar dinlendirip yaklaşık 2 parmak kalınlığında et bıçağı ile dilimlenir. Sıcak servis yapılır. 
Tavuğun her tarafını bir miktar pişirdikten sonra kürdanları çıkarıp pişirmeye devam edebilirsiniz. Bu aşamada sarmalar açılmıyor. Tabii ki çevirirken yine dikkatli olmak gerekiyor. 
Afiyet olsun. 

27 Nisan 2012 Cuma

Tatlı Cuma



Bugün günlerden Tatlı Cuma. Bu hafta sadece 4 gün çalışsamda kendimi oldukça yorgun hissediyorum. Bu fotoğraftaki tavşan sanırım şu andaki durumumu size daha iyi açıklar. İşte tam da bu durumdayım. Öyle hareketli dolu dolu bir tatil planı yapabilecek motivasyona sahip değilim bugün. Önce enerjimi toplamak için uzun bir uyku istiyorum. 



Bir süredir sürekli ertelediğim projelerimi tamamlasam çok iyi olacak çünkü  yakında bizim evde de durum bu fotoğraftakinden pek farklı olmayacak.  



Eğer yeteri kadar güç toplarsam yarın bahçeye gidip ektiğim tohumlarımı,çiçekleri dökülen kiraz ağacımızı,şifa köşesi yapmayı planladığım baharatlarımı görmeyi ve sevgili dostumun benim için getirdiği çok istediğim özel yetiştirme pembe domates ve sırık domates fidelerimi toprakla buluşturmayı planlıyorum. Şimdiden küçük yuvalarında bile misler gibi kokuyorlar. İlk mahsulleri toplamak için o kadar heyecanlıyım ki. Aslında mahsul önemli değil. Sadece toprağa dokunmak,ekmek,yetiştirmek çok başka. Önceden antenli -antensiz,kanatlı-kanatsız,çok ayaklı-az ayaklı her türlü börtü böceğe karşı duyduğum korku ve ürpertinin toprağı çapalarken,kazarken onlara zarar vermemek için gösterilen çabaya dönüşmesi toprağın ben de yaptığı ilk değişimdi.  Bundan da çok mutluyum. 



Ben kendim için bu planları yaparken herkese de mutlu ve keyifli bir haftasonu diliyorum. 



Görseller:petitevanou,sweetmontana

26 Nisan 2012 Perşembe

Mutfak Dekorasyonu


Kadınların evde ki zamanlarının birçoğu mutfakta geçer. Bazılarımız en sıcak dost sohbetlerini mutfak masalarında yaparız. Ev sahibi mutfakta hazırlık yaparken illaki misafir mutfağa uğrar , bir bakmışsınız ki yine koca koca salonlar bırakılmış mutfakta ayak üstü sohbet ediliyor. Yeni ev alınacak mı,kiraya mı çıkılacak mutfak ayrıca değerlendirilir. Büyük mü,kullanışlı mı ,masa nereye konacak...? Millet olarak yemekler yapmayı,ikram etmeyi,sabah kahvelerini sevdiğimiz için de herhalde mutfak bizim toplanma yerimiz oluyor. 
Ben çocukken salonlar her misafirden sonra temizlenir,toplanır,danteller yerleştirilir,kapıları kapanır bir daha ki misafire kadar ev halkının oraya girmesi pek mümkün olmazdı. Biz yeni nesil, görüyorum ki bunun intikamını alırcasına salonlarda maaile oturuyor,yiyip içiyoruz. Hatta artık salon koltuk takımları bile istenirse yatak  olabilenlerden seçiliyor. Şimdi mutfak ve salon birlikte olan evler bile çok tercih edilir duruma geldi. 
Bu post da internette bulup beğendiğim mutfakların fotoğraflarını paylaştım. Ben daha çok sade,ufak rötuşlarla renklendirilen dekorasyonları tercih ettiğim için görseller de daha ona uygun. Belki ihtiyacı olanlara fikir verebilir. 































Görseller: petitevanou



25 Nisan 2012 Çarşamba

Çilkolatalı Dilimler


Dün ki vicdan tatlısından sonra yine vicdanı fazla rahatsız etmeden tüketilebilecek bir tatlı var bugün tabağımızda. Yoğurtlu ve meyveli tatlıyı yaparken gelen yoğun talep sonucu çabucak hazırlamıştım bu çikolatalı dilimlerin ilk aşamasını. 



Mozaik pastanın yakın bir versiyonu. Yapması çok kolay. Canınız tatlı çektiği zamanlarda çabucak hazırlanabilir. Tek sorun 1 gece dolapta beklemesi gerektiği. 




Ben şekil vermek için kelepçeli yuvarlak kek kalıbını kullandım. Çünkü pasta şeklinde dilim dilim servis yapmayı planlamıştım. 



Borcama dökülerek kare kare veya kurabiye kalıpları le kesilerek servis edilebilir. Üzerine çikolata sos dökerek biraz daha lezzetlendirilebilir. 



ÇİKOLATALI KÜPLER

40 pötibör bisküvi
1 su bardağı iri kıyılmış yeşil fıstık( ben minik fındık kullandım)
3 su bardağı süt
3 yemek kaşığı toz şeker
4 yemek kaşığı kakao
50 gram tereyağ

Bisküvileri derin bir kapta ufalayın. Fındıkları ekleyin. Kakao ve şekeri bir tencerede karıştırın. Sütü ekleyip kısık ateşte kaynayıncaya kadar karıştırarak pişirin. Tereyağını ekleyip 1 taşım daha kaynatın. Ocaktan alıp bisküvilerin üzerine ilave edip karıştırın. Malzemeler birbirine iyice karışsın. Kullanacağınız kalıbı streç film ile kaplayın. Soğuyan karışımı kalıba döküp elinizle hafifçe bastırın. Üzerini de streç veya folyo ile kaplayıp buzdolabında 1 gece bekletin. Ertesi gün isterseniz bu şekilde dilimleyip servis yapabilirsiniz. İsterseniz benim yaptığım gibi çikolata sos hazırlayıp üzerini kaplayıp çilek veya portakal dilimleri ile servis yapabilirsiniz. Ben kalori miktarını fazla arttırmamak için çikolata ve kremadan oluşan bir sos yapmadım.Hazır sos kullanmak istemeyenler 80 gramlık bir tablet çikolata ve yaklaşık 1 küçük kutu kremayı benmari usulü eritip sos olarak kullanabilirler. 
Afiyet olsun.



Bu dilim evin diğer üyesi için. 


Çilekleri yarısına kadar çikolata sosuna batırıp buzlukta dondurdum ve tatlının üzerinde servis yaptım. 



Bu tatlıya rağmen vicdanım hala rahat. Azimliyim yemeyeceğim. Dürüst olayım sadece güzel olup olmadığını anlamak için kenardan bir çatal aldım. Bir daha kine içine portakal veya limon rendesi eklemeyi düşünüyorum. 

 Tarif: Lezzet





24 Nisan 2012 Salı

Yoğurtlu ,Meyveli Vicdan Tatlısı


Benim gibi tatlının her çeşidini yalayıp yutan,baklavayı,kaymaklı ekmek kadayıfını rüyasında bile gören , hamur işi yapmadığı ( tabii yemek de lazım) bir günü düşünmek istemeyen biri için bu isimde bir sözde tatlı ne kadar bağdaşıyor siz karar verin. Nasıl oldu da ben bu duruma geldim. Niye soruyorum ki nasıl olduğu belli zaten. 
Az sonra nasıl yaptığımı anlatacağım bu sözde tatlıyı neden yapma ihtiyacı duyduğumu ne siz sorun ne ben söyleyeyim. Sanırım bir süre tatlı olarak vicdanıma hitap edecek olanları yapmalıyım. Ama sakın bu tatlıya fazla bir sıfat yüklemeyin. Benim için bir künefe  ile,bir kadayıf ile bir sakızlı muhallebi veya kazandibi ile bile kıyaslanamaz. Hatta yakınından bile geçmez. Ama bu gece vicdanım rahat bir şekilde uyuyacağımı rüyalarımda kendimi kesinlikle bir tatlıcı da göreceğimi bilin.


Kasenizin büyüklüğüne göre alta 2-3 yemek kaşığı yoğurt, üzerine 1 yemek kaşığı dolusu yulaf ezmesi konur. 2 tatlı kaşığı balı üzerine gezdirin. Meyveleri küp küp doğrayın ve yarısını serpin. Tekrar 2 kaşık yoğurt, tekrar 1 yemek kaşığı yulaf ezmesi ve en üste kalan meyveleri serpiştirin. 
Baktım kalorisi gözüme az geldi ben de en üste 1 yemek kaşığı fındığı iri iri kırarak serptim. 1 çay kaşığı kadar da üzüm çekirdeği kendimi daha iyi hissetmemi sağladı. 
Afiyet olsun.  




21 Nisan 2012 Cumartesi

Gezdim, Gördüm ,Bloğa Koydum


Kısa süren bir iş halletme,sağlık kontrolü ve ziyaretten sonra tabiri caizse koşa koşa evimize geldim. Eskiden ( yok yok çok eskiden değil, daha bir kaç hafta önce) fırsat olsa da gezmeye gitsem,ama nereye gitsem diye düşünürken, bu aralar fırsat olsa da evde otursam diyorum. Yaşlanıyor muyum neyim?
İstediğim şey ; Çayı mı alayım ( bak kahve yerine çay dedim) ! ,tığımı,şişimi,ipimi alayım,cam kenarına oturayım öreyim de öreyim. Arada mutfağa gidip yeni şeyler yapayım. Bilgisayarı alıp bloğuma bakayım. Blog arkadaşlarım neler yapmış,neler yazmış,nereye gitmiş,hangi tarifi denemiş? akşama kadar internette gezeyim istiyorum.
Yok ben gerçekten yaşlanıyorum. Dışarıdaki şu; Kah ben camları sildikçe yağan yağmurun kah vazgeçip açan güneşin etkisimidir bilmem ruh halim pek değişken bu aralar. Dün kendime hiçbirşeyi sahiplenme derken bugün internette gördüğüm fotoğraflara kedinin ciğere baktığı gibi bakan birine dönüştüm. Ama siz karar verin. Bunları beğenmekte haksızmıyım ?

Şuna bir bakın bu bir ayakkabı olamaz . Olsa olsa bir tablodur. Al duvarına as seyret.



   Bu ,bu ,bu güzel değil mi? Ehliyetim yok ama olsun.





Böyle bir oteli hangi mühendis yapmış? Adamlar aşmış artık.
Katta havuza bayıldım ama önce güvenlik. O balkon yeteri kadar sağlam mı?, camlar patlar mı? Ve havuzun derinliği 1.50 den fazla mı? Bu koşullar sağlanmamışsa hayatta girmem o havuza yani. 




Her ne kadar bileklerim çiroz gibi olsa da, bu bileklikler ben de 24 ayar burma bilezik gibi fırıl fırıl dönse de önemli değil. Ben arkadan sıkar onu gene de takarım.





Bunlar evin bir duvarında nasıl güzel durur. Yazlık bir evde mesela. Gider gelir seyrederim ben. Fayans desem değil,ahşap desem değil. Olsa olsa sanat eseridir. 




 Yani resimde ki şu muhteşem şey benim üstümde olsa .....


  

( Aradığınız kişiye şu an ulaşılamıyor. Lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.)



Görseller:sweetmontana




Antre Dekorasyonu
























Görseller:petitevanou

20 Nisan 2012 Cuma

Tatlı Cuma



BAĞLANMAYACAKSIN BİR ŞEYE,ÖYLE KÖRÜ KÖRÜNE

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
“O olmazsa yaşayamam.” demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni,
Senin onu sevdiğinden…
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.


Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları…
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
“O benim.” diyeceksin.



Mutlaka sana ait olmasın istiyorsan birşeylerin…
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, ya da pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden, Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
Hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak…

Can YÜCEL


HERKESE HAYATIN TÜM RENKLERİ İLE DOLU BİR HAFTASONU DİLİYORUM.





Görseller:nbwildflowers,tinywhitedaisies






19 Nisan 2012 Perşembe

Ispanaklı İrmik Tatlısı



Dün yeni birşeyler denemek isteyip de tesadüfen karşılaştığım bir tarifti ıspanaklı irmik tatlısı. Adını okuduğumda şu anda birçok kişinin yüz ifadesini takındım. Neden bilmem, buna rağmen bütün gün işyerinde kendi kendime ,malzemeleri  ve lezzetini düşündüm. Birlikte çalıştığım arkadaşlarımın başının etini yedim. Yapsam mı acaba? Yapsam mı acaba? "Artık yap da sende kurtul biz de " diyerek beni teşvik ettiler. ŞAKA ŞAKA. Ben de bütün bu beyin fırtınasından sonra  nihayet yaptım. Evet evet yaptım. İyi ki de yaptım.
Biz hafif olduğu için sütlü tatlıları ev ahalisi olarak çok severiz. Bunu da biraz sütlü tatlı olduğu için,biraz daha önce bilmeden yediğim ve çok beğenip daha sonra ıspanaklı olduğunu öğrendiğim yaş pastadan cesaret alarak, haaaaa bir de üzerindeki çikolata sosu nedeni ile çok kötü bir lezzet çıkmayacağını düşündüğüm için yaptım. İnanın içinde ıspanak olduğu hiç anlaşılmadı. Hatta dün beni "TEŞVİK" eden arkadaşlarım bile ıspanaklı olduğuna inanamadılar. " 
Evde ve işyerinde yeni denediğim lezzetleri üzerlerinde test ettiğim gönüllü olmasa da zorla gönüllü olan deneklerim var benim. Yani buraya yazılan tarifler öyle tadına bakılmadan, tüm üyeler tarafından onaylanmadan sizin huzurunuza çıkmıyor.
Lafı çok uzatmadan tarife geçelim. Çünkü evde beni bekleyen bir sürü iş var. Gitmem lazım. 



ISPANAKLI İRMİK TATLISI

4 su bardağı süt
2 çay bardağı su
70 gram kadar ıspanak (Orjinal tarif de 15 yaprak diyor ama benim ıspanaklarım bebek ıspanak oldukları için ben bir miktar ıspanak hazırlayıp tarttım.)
7 yemek kaşığı tozşeker( hafif tatlı oluyor,daha tatlı istenirse miktar arttırılabilir)
6 yemek kaşığı irmik
1 yemek kaşığı nişasta

ÇİKOLATA SOS

2 su bardağı süt
3 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı kakao
3 yemek kaşığı tozşeker
50 gram bitter çikolata


Ispanak yapraklarını ayıklayıp yıkadıktan sonra 2 çay bardağı sıcak su ile mutfak robotunda püre haline getirin ve tencereye alın. İrmik,şeker,nişasta ve sütü ekleyip karıştırarak orta ateşte koyulaşıncaya kadar pişirin. (Belki daha iri yaprak parçaları olmasın diye bir kez de el blendırı kullandım.) Bu karışımı su ile hafifçe ıslatılmış bir kaba aktarın. (Ben sunumu denemek için hem ayaklı bardaklarda hem de borcam da soğuttum.) Oda ısısına gelince buzdolabına alarak 1 saat soğutun.
Üzeri için süt, kakao,un,şekeri karıştırın ve orta ateşte muhallebi kıvamına gelene dek pişirin. Çikolatayı ekleyip eriyene kadar eriyene kadar karıştırın ve muhallebinin üzerine dökerek yayın. Birkaç saat buzdolabında soğutun. Üzerine dövülmüş fındık,yeşil fıstık ile servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun. 




Kaynak: Lezzet







Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...