31 Temmuz 2012 Salı

Tatil Molası

Bir süreliğine ben de yokum. Görmeyi çoooooook istediğim rüya şehir Paris e gidiyorum. En azından benim rüyam. Yapmak istediğim çok şey,görmek istediğim çok yer,tatmak istediğim çok lezzet ve sayılı günüm var. Road Runner misali oradan oraya koşacağım. En rahat ayakkabılarım ayağımda,fotoğraf makinem boynumda Paris kazan ben kepçe gezmeyi planlıyorum. Sağ salim varırsak tabii. Dönüşte görüşmek üzere.....



Görsel:spun sugar dreams

27 Temmuz 2012 Cuma

Lavanta ve Uyku


En sevdiğim koku lavanta kokusudur demiştim bir yazımda. Belki de o yüzdendir Alaçatı ya olan sevdam. Lavanta ve kekik kokan daracık sokakları ,taş evleri ile,herbiri dekorasyon dergisinin sayfalarını süsleyecek güzellikte ki cafeleri,restorantları,kahveleri. Gündüz saatlerinde dışarı çıksanız tepenizde kavurucu güneş ve sokak köpekleri eşlik eder size. Bu mu dersiniz Alaçatı. Niye methetmişler bu kadar? Dükkanların neredeyse büyük kısmı kapalı. Ama son bir şans akşam görelim derseniz. Omuz omuza yürümekten birbirinin ayağına basmamak için çaba sarfetmekten yorgun düşer, atarsınız kendinizi meydanda ki bir sokak kahvesine. Hava daha yeni karardıysa şansınıza bir iki sandalye boştur. Yoksa dolanır durursunuz dip dibe insanlarla. Ama gündüz o kovboy filmlerinde ki terkedilmiş kasabaları andıran görüntüsünden eser yoktur geceleri Alaçatı nın. Bence İzmirli ler çok şanslı. Bin arabaya yarım saat yada kırkbeş dakika sonra Alaçatı da yada Çeşme desin. O yüzden Alaçatı nın tadına varmak doya doya gezmek istiyorsanız yaz mevsimi tam gelmeden ve haftaiçi orada bulunmaya bakın. Giderseniz de Rasim Usta da Tas Kebabı ,İmren de dondurmalı irmik helvası,Köşe kahve de de sakızlı bir Türk kahvesi içmeden dönmeyin derim ben. 
Aslında bu yazının Alaçatı ile hiç alakası yok. Nerden geldiysem bu konuya. Ama çok özlemişim galiba. 
Koku demiştim. Yaz başında tüm dolapları ayıklayıp tabiri caizse didik didik ettikten sonra lavata keseleri dikmeye başlamıştım. Aman aman şeyler değil. Maksat dolaplar güzel koksun,evde ki kumaşlar değerlensin. Araya birsürü şey girdi. Artık yeter dedim bu kadar lavanta kesesi. Dolaplara bir güzel yerleştirdim,her açtığımda içim ferahlasın,çamaşırlar mis gibi koksun diye. Lavantalar tabii ki her gidişimde kucak kucak aldığım (gidenler bilir)Alaçatı da ki lavantacı amcanın lavantaları. Dikiş makinesini kaldırmadan bir de kendime uyku maskesi yaptım. Genelde takmam ama uykusuzluk çektiğimde yada yabancı bir yerde ilk kez uyumam gerektiğinde ihtiyaç duyuyorum. Göz maskesini yaparken iki kumaşın arasına biraz da lavanta taneleri serptim. Uykuya dalmamı kolaylaştırsın diye. 









25 Temmuz 2012 Çarşamba

Waffle yada Kızarmış Ekmek


Tatlı sever biri olarak evde mutlaka şekerli birşeyler bulundurmaya çalışırım. Kurabiye,kek,NUTELLA hiçbiri olmazsa bal. O kriz anlarını atlatmama yardım ederler. Ama artık suni şekeri beslenmem den çıkarmaya çalışıyorum. Bu sıcaklarla herkes gibi vücudum halsiz düşüyor ve enerji için şekere daha fazla ihtiyaç duyuyorum. Yaz olunca da en çok hafif ve soğuk tatlılar ilgimi çekiyor. 
Bugün tatlı için waffle hazırladım. Bunu yapmak için waffle makinesinin olmasına gerek yok aslında. Neden böyle söylüyorum. Çünkü denedim. Benim tost makinemde değiştirilebilir kapaklar sayesinde waffle yapabiliyorum. Eğer isterseniz tost makinesinde de waffle yapabilirsiniz. Yapımı çok kolay. 

WAFFLE

1 yumurta
1 tatlı kaşığı şeker
1,5 su bardağı süt
1/4 su bardağı sıvıyağ
1 çay kaşığı tuz
1+ 3/4 su bardağı un
1 paket kabartma tozu

Tüm malzemeleri el mikseri ile iyice karıştır ve iyice kızmış tost makinesi veya waffle makinesini yağlamadan yaklaşık 1 kepçe hamur karışımından dök. Kapağını kapat ve kızarana dek pişir. Pişip pişmediğini arada kontrol edebilirsin. 
Ben üzerine sürmek için lor peyniri ve küçük kutularda satılan sıvı krema karışımı kullandım. Miktarı ve oranları istediğiniz gibi ayarlayabilirsiniz. Küçük bir çerez kasesi kadar lor peynirinin üzerine labne kıvamına gelene dek kaşıkla krema koyup bir yandan da karıştırdım. Bir kaç yemek kaşığı krema yeterli oluyor. Denemedim ama labne peyniri de alternatif olabilir. Waffle ın üzerine peynir krema karışımını sürüp meyve dilimleri dizdim ve bir miktar bal gezdirdim. Ve biraz nane yaprağı. Müthiş oldu. 




Tost makinesinde yapılmış waffle. Lezzet aynı sadece görüntüsü farklı oldu. 


Bu da waffle yapmak istemeyenler için kızarmış ekmekle yapılmış aperatif. Malzeme ve sunum aynı . Tek fark waffle yerine kızarmış ekmek kullandım. Hiç fena olmadı. 



Afiyet olsun. 

23 Temmuz 2012 Pazartesi

İki Arada Bir Derede

Yaz başında aldığım 3 haftalık eğitim seminerinde uzuuuuuun bir yapılacaklar listesi hazırladığımdan bahsetmiştim. O listedekileri yapabilmek ve üzerini çizme hazzını yaşayabilmek için 3 haftadır canla başla uğraşıyorum. Sanırım listeyi hazırlarken biraz abartmışım. Yok yok içinde. 
Ben planladıklarımı yapmaya çalışırken bahçe ile de ilgileniyorum. Havalar bu kadar sıcak olunca daha fazla emek ve zaman harcamak gerekiyor. Ama bu emeğin karşılığını almak ;domatesi,biberi,kabağı,salatalığı dalından koparmanın keyfi bir başka. Çok yoruluyoruz ama dediğim gibi sonuca değer. Topladıklarımızla evde yemek yapmak çok keyifli. Sanki yemeğin tadı bile daha güzel oluyor. Henüz patlıcanlar olmadı. Yeni yeni büyümeye başlıyor. Kırmızı dolmalık biberlerim büyüdü,kızarmasını bekliyorum. Her gidişimde tek tek kontrol ediyorum hepsini. Neyse konu bu değildi zaten.   
Listeye gelelim. Evde olan kumaşlarım ile bir masa örtüsü,runner ve kumaş peçeteler diktim. Kenarlarına hareket getirmesi için hazır satılan pamuk dantelleri kullandım. Yakından bakınca hatalar var ama bunlar benim ilk denemelerim sayılır. Biraz dantel,renkli iplikler  ve gerisi tamamen makinanın hüneri. İlk sefer için cesaret verici bir sonuç oldu benim için. Umarım devamı gelecek. 


Herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum. 















17 Temmuz 2012 Salı

Kuş Kondurdum

Bu aralar birçok şeyle birden uğraşıyorum. Bitirmeden hiç adetim olmadığı halde yarım bırakıp başka birşey ile ilgileniyorum. Tuhaf bir haldeyim. Televizyon izlerken duvardaki elektrik düğmelerine gözüm takıldı ve birden bir ışık yandı sanki. "Ne klasik bir cümle oldu." Ama gerçekten öyle oldu. Kalktım. Peçetelerimi çıkardım ve maalesef ancak kuşlu peçetelerim böyle bir şeye uygundu. Prizleri süsledim. Neden yaptım? Ne işe yarayacak? Bilmiyorum. Yaptım işte. Bir süre kalır.Sıkılınca silerim ben. Böyle bir huyum vardır maalesef. Aslında fotoğraftakilerden oldukça güzel durdu. Biz ve görenler çok beğendik. 






Yapımı zor değil. Peçeteden deseni dikkatlice kesiyorsunuz ve iki katını soyuyorsunuz. (Peçeteler 3 kattır)  Beyaz tutkal sulandırılır ve yapıştırılacak yere çok az sürülür ve peçete en uçtan başlayarak çekmeden yavaşça yapıştırılır. Üste tekrar sulandırılmış tutkal sürülür. Tutkal su bazlı olduğu için temizlenmesi kolay. Bulaşık süngerinin sert kısmını hafifçe ıslatıp desenin üzerinde yuvarlak hareketlerle ovalarsanız desen soyulur. 




Çocuk odaları için farklı desenler seçilerek prizler süslenebilir. 







11 Temmuz 2012 Çarşamba

Telafi


Bugün bir arkadaşım arayıp da "Neredesın? 5 gündür limonata bana ben limonataya bakıyorum,güncelle artık bloğunu. Yoksa unuttun mu?" dediğinde zamanın ne kadar da çabuk geçtiğini fark ettim. Tabii ki bloğumu unutmadım ama tüm yıl boyunca evimi,ailemi,arkadaşlarımı,sevdiklerimi yoğun çalıştığım için o kadar çok ihmal ettim ki. Açıkçası şimdi bu zamanı telafi etmeye çalışıyorum. Evde yapmak istediğim şeyleri yapıyorum. Biraz dondurucuya birşeyler koymaya çalışıyorum,biraz eşyaları havalandırıyorum,kullanılmayanları ayıklıyorum,temizliyorum,düzenliyorum. Daha doğrusu evime ve kendime nefes aldırmaya çalışıyorum. Bu arada geçen zamanı takip etmeyi unutuyorum tabii. Yine de tüm bu süre boyunca bloğumu sıkılmadan ziyaret edenlere çok teşekkür ediyorum.
Bugün iki güzel tarif hazırladım. İkisi de kolay ve çok lezzetli. Tabii ki testlerden geçti. Benim uzun zamandır uyguladığım ve her tadanın çok beğendiği iki tarif. İlki mevsim meyveleri ile hazırlanmış Crumble. Bu tatlıyı mayhoş elma,armut gibi meyvelerle de hazırlayabilirsiniz. Tabii ki pişirmeden fırın kabı ile birlikte derin dondurucuda saklayıp misafiriniz gelince çözmeye gerek kalmadan hooooop fırına. Sonra da " Ay ne kadar pratiksin,ne zaman hazırladın bunu ?" gibi övgüleri de zevkle kabul edersiniz. Yanında dondurma ile enfes olur ama ben dondurmaya ara verdiğim için çırpılmış krema ile servis ettim. Cümleye de bakın. Dondurmaya ara verdim ama krema serbest. Şekeri azaltmak istediğim için dondurma almamıştım eve demek istiyorum ama bu kez de tatlı yapıyorum. Amaaaaan boşverin benim ne dediğimi. Siz ister dondurma ile ister krema ile isterseniz tek başına servis edin. Her halükarda güzel oluyor.

ŞEFTALİLİ CRUMBLE

Malzeme

5 şeftali
1 çay bardağı şeker
1 tatlı kaşığı vanilya ekstresi

Hamur için

125 ge tereyağ
1+1/4 su bardağı un
Yarım su bardağı toz şeker
1 tutam tuz
1 avuç kavrulmuş fındık

Şeftalilerin kabuklarını soyup gelişigüzel doğrayın ve geniş bir kaba alın. Şeker ve vanilyayı ekleyip harmanlayın. Fırın kabına malzemeyi yayın. ( Eğer elma veya armut ile yapacaksanız meyvelerin üzerine kararmamaları için yarım limon suyu sıkın ve yarım tatlı kaşığı kadar tarçın serpin)


Hamur için tereyağ,un ,şeker,tuzu mutfak robotunda kısa aralıklarla çalıştırarak kırıntı kıvamına gelene kadar karıştırın. Hamur parçalarını meyvelerin üzerine yayın. 190 dereceye ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirin. Ilık servis yapın.







Diğer tarifi sevgili arkadaşım Çiler vermişti . Yıllardır yaparım. Her yaptığımda arkadaşımı anarım. Her yiyen de mutlaka aldı tarifini. Kolay ve çooook lezzetli. Tam yazlık. Ben bir de tavuğu haşlayıp etini didikler,suyunu da kavanozlar o şekilde buzluğa atarım. Lazım olduğunda elimin altındadır. Bu şekilde zamandan tasarruf ediyorum. Gelelim tarife.

YALANCI ÇERKEZ TAVUĞU

3 tek tavuk göğsü
4-5 yemek kaşığı süzme yoğurt
5-6 yemek kaşığı mayonez
1 avuç dolusu iri dövülmüş ceviz
6-7 diş sarımsak
kırmızı biber,karabiber,tuz

Haşlanan tavuk göğüsleri soğuduktan sonra didiklenir. İçine tüm malzemeler konur ve iyice karıştırılır. Cevizlerin iri çekilmiş olması önemli. Yerken dişe gelmeli. Yarım saat buzdolabında dinlendirip soğuk servis yapılır. Ben kızarmış ekmekle sevis yapıyorum daha lzzetli oluyor. Küçük bagel dilimleri ile de kanepe olarak servis edilebilir. Üzerine biraz da tatlı toz kırmızı biber.

Afiyet olsun.







6 Temmuz 2012 Cuma

Limonata ve Zencefilli Kurabiye


Akşam üstü için hazırladığım buz gibi limonata ve Zencefilli Kurabiye yorgunluk ve sıcağın üzerine çok iyi geldi. Limonata yazın çok sevdiğim bir içecektir. Yapması da zor değil. 
Limonların kabuklarını rendenin iri kısmı ile rendeleyip sularını sıkıyorsunuz. Limon kabuğu rendesi,damak tadınıza istenilen miktarda toz şeker ve nane yaprakları geniş bir kabın içerisinde elle ovalanır. Bu sayede aromalar birbirine geçer. Yaklaşık 5 dakika malzemeleri iyice harmanladıktan sonra yavaş yavaş içine su eklenir. İçinde ki şeker eriyene kadar kaşıkla karıştırın. Servis etmeden önce tadın ve gerekli görürseniz şeker ve su ilavesi yapın. Geniş bir kabın üzerine süzgeç koyun ve süzgecin içerisine yerleştirdiğiniz tülbente limonatayı yavaş yavaş dökerek süzün. Bu sayede nane,limon kabuğu  parçaları ağza gelmez. Soğuk servis yapın. Ben servis yapacağım bardakların ağız genişliği kadar büyük bir tabağa veya kaseye limon suyu başka bir kaseye de toz şeker koydum. Bardağın ağız kısmını önce limon suyuna batırıp ıslattım ve ardından toz şekere batırıp servis yaptım. Böyle bir sunumu bal+toz şeker veya su+toz şeker şeklinde de yapabilirsiniz.  



Limonatanın yanında atıştırmalık olarak Zencefilli kurabiye yaptım. Zencefilli kurabiye hani şu bazı cafe lerde veya restorantlar da kahvenin,çayın yanına birer tane çerez gibi minik şeyler. Bazen sadece  o kurabiyelerden yemek için gidiyorum oralara. Ama sevgili teatime dan bu tarifi öğrendiğimden beri artık kendim yapıyorum. Yapması çok kolay,yemesi çok kolay. Beni zorlayan tek yeri minik minik kalpleri çıkartmak. Sonra onları alıp tek tek tepsiye dizmek. Ama inanın değer. Yerken ben kendimi durduramıyorum. Yaprak sarması gibi. Çerez gibi yeniyor. Kahveye gelen misafirlere ikram etmek için de güzel. Kahve tabağına yerleştirilmiş bir adet zencefilli kurabiye konuklarınız için hoş bir sürpriz olacaktır. Hamurunu hazırlayıp veya şekil verip pişirdikten sonra da kilitli poşetlerle buzluğa atabilirsiniz. 


 Gerekli Malzeme
100 gr. tam buğday unu
200 gr. beyaz un
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
2 tatlı kaşığı zencefil tozu
1 tatlı kaşığı tarçın
3 daet karanfilin tozu
vanilyanın özü 
1 tutam tuz
100 gr. tereyağ
100 gr. şeker
1 yumurta
İsterseniz üzeri için çikolata

Yapılışı
Unları, baharatları ve tuzu karıştırın.Ayrı bir kapta oda sıcaklığındaki tereyağını şekerle çırpın. Yumurtayı ekleyin.Baharatlı unla bir araya getirip yumuşak bir hamur elde edin. Streç folyoya sarın ve en az 2 saat buzdolabında dinlendirin.Hamuru ince açın, şekilli kalıplarla kesin.180 C’ye ısıtılmış fırında 10-12 dakika pişirin.Kurabiyeler soğuduktan üzerini erimiş çikolata ile süsleyebilirsiniz. Kurabiyelerin gevrek olması için mümkün olduğu kadar ince açmalısınız. Yoksa yumuşak olur. 
Afiyet olsun. 



5 Temmuz 2012 Perşembe

Itıraf Ediyorum


Evet itiraf ediyorum. Artık bunu daha fazla saklayamayacağım. Ben en çok ama en çok kurabiye yapmayı seviyorum. Tabii yemeyi de. Dün yaptığım bu Tahıllı Halka kurabiyeler de bizim en sevdiklerimizden. Artık kıtır kıtır mı denir,kıyır kıyır mı denir? bilemiyorum. Ama işte, ısırdığınızda ağızda dağılan,ne tatlı ne tuzlu lezzetli bir kurabiye. Çayla yada meyve suyuyla harika gidiyor. Daha önce birçok kez yapmama rağmen daha fotoğrafını çekemeden kısa süre de tükendi. Bu kez evde kimse yokken ve pişirir pişirmez ,ertelemeden fotoğrafladım. Zira bugün dolapta sadece birkaç tane kalmıştı. 


Tatilim başladı. Artık evdeyim ama hala hiçbir şey yapmadan kitabımı alıp oturamadım. Biraz daha işim var.  Bu kurabiyeler ve Can Dündar ın Aşka Veda sı da bana küçük bir mola olsun. 


Tahıllı Halka Kurabiye

Gerekli Malzeme
125 gr tereyağ
Yarım çay bardağı ayçiçek yağı
1 yumurta
Yarım çay bardağı yoğurt
1 çay kaşığı mahlep
1 tatlı kaşığı toz şeker
1 çay kaşığı tuz
Yarım paket kabartma tozu
Aldığı kadar un ( Ben 400 gr kadar kullandım.) 
Yumurtanın büyüklüğüne,çay bardağınızın büyüklüğüne göre un miktarı değişebilir. 300 gr dan sonrasını yavaş yavaş ekleyin.

Üzeri İçin
1 yumurta akı
yulaf ezmesi
keten tohumu
ayçekirdeği içi
(ben susam ve çörekotu da kullandım.)

Yapılışı
Kurabiyenin üzerine konulacak kuru malzemeleri bir kapta harmanlayın ve kenara alın. 
Tereyağ,ayçiçek yağı,yoğurt,yumurta,tuz,şeker,mahlep,un ve kabartma tozunu karıştırıp ele yapışmayan bir hamur elde edene kadar un ekleyerek yoğurun. Hamurdan parçalar kopartıp şeritler halinde yuvarlayın ve uçlarını birleştirerek simit şekli verin. Ben bazılarını çubuk şeklinde yaptım. Halkaları yumurta akına batırıp ardından yulaflı karışıma bulayın. Yağlı kağıt serili tepsiye dizin. 180 derecede ısıtılmış fırında hafifçe kızarana kadar pişirin. Benim kurabiyelerim yaklaşık 20-25 dakika da pişti. 

Afiyet olsun. 





Tarif:Marifetli Mutfak

2 Temmuz 2012 Pazartesi

Giyin de Gidelim


Yaz geldi mi tabiat gibi kıyafetler de rengarenk. Görseller de bulduğum kombinleri paylaşmak istedim sizlerle. Bu yaz kısa şortlar,renkli pantolonlar, moda. Tabii ki altına mutlaka sandalet. Ben parmak arası terlik veya sandaletler ile rahat edemediğim için tercihim değil ama güzel duruyorlar. Bir de bu yaz iri takılar çok moda. Bulabilirseniz yaz için birkaç tane edinin derim. 


Son yılların modası pudra rengi illa ki olmalı. 


Mavi ve kahverengi kombinini seviyorum. Ve tahta boncuklu veya hasır örgü bileklikler. 




Yaşadığım yerde eskiden yollar arnavut kaldırımlı idi. İlk geldiğimde yürürken topuklularla çok zorlandığımı hatırlıyorum. Mesleğim gereği de ayakta uzun süre durmam gerekiyor. Yani bu platformları artık kullanabilir miyim bilmiyorum. Düz ayakkabılarla rahata o kadar alıştım ki. Giyebilenler için yazın etek ve şortlarla harika duruyor. 
Bu tiffany mavisi takılardan Koton da görmüştüm. Dönerken alırım demiştim ve sonra unuttum. Siz görürseniz benim gibi yapmayın alın. 



Sade bir kıyafet gösterişli aksesuarlarla harika durmuş. Favorilerimden biri.  



Yeşil bazılarına çok yakışıyor ama ben de :((


Bilekliğe bayıldım ama metal allerjim var. 



Böyle yazlık bir ceket akşam üstleri kıyafetinizi tamamlayabilir.  



Görseller: Pinterest

1 Temmuz 2012 Pazar

Senin saçların neden bu kadar güzel?


Sıcaklarla saçlarda değişik topuzlar,örgüler görmeye başladım. Hiçbir zaman saçlarıma böyle güzel şekiller verememişimdir. Nasıl özenirim yumuşacık,kolay şekil alan, gür saçlara. Hep duyarım inatçı bir kişiliği olanın saçları da sert olur diye. Hah işte tam ben. Saçlar mısır püskülü. Bir dökülüyorsa beş çıkıyor. Gençken daha fenaydı. Lastik tokalarla bir tur atar,ikinci turu dönemezdim saçıma. Lastik dar gelirdi. Şimdi yaşlandıkça biraz biraz yumuşadı sanki. Benim inatçılığım aynı mı bilemiyorum. Etrafımdakilere sormak lazım. Sıcaklar bastı mı saçlarımın enseme değmesinden hiç hoşlanmam. Hep topludur. Tabii toplayabildiğim nadir zamanlarda. Genelde toplanamayacak kadar kısadır. O zamanda yüzüme gelmesin diye rengarenk tokalarla ,taçlarla toplarım. Her halükarda  rüzgarda ahenkle dans eden saçlarım olmadı benim. Eğer siz saçlarınızı dağıtıp, istediğiniz şekli verebiliyorsanız ne mutlu size. O zaman bu resimlerdeki modellerden beğendiğinizi yapın. Salına salına dolaşın sokaklarda. :((


















Görseller:spunsugardreams,sweetmontana
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...