16 Haziran 2015 Salı

Sanata doyalım...Floransa dayız

Lise yıllarından itibaren kendine çekmiştir beni Floransa.Tarih öğretmenim Rönesansı, etkilerini ,sanatçıları anlattıkça hayranlıkla dinlerdim onu.Neden bilmem bende ki bu resim,heykel sevdası. Yurdışı seyahatlerine başladığım zamandan itibaren müzeleri ve yine sanata,estetiğe olan düşkünlükleri sebebi ile ilk tercihim Paris olmuş ve buradan takip edenlerinde bildiği gibi anlata anlata geze geze bitirememiştim. Sonra ki durak Roma oldu ve hayranlığım bir kat daha arttı. Floransa Rönesansın başkenti olması, tarihi binaları,müzeleri,sanat merkezleri,meydanları ile bu dizi de olması gereken, Da Vinci,Michelangelo nun yaşadığı ve ilham aldığı önemli bir şehirdi benim için. Roma tatilimizi Şubat ta yapıp,iyi bir hava yakalayınca bu tatilimizi de Ocak sonunda yaptık ama şans bu kez bize gülmedi. İtalya da buz gibi bir hava karşıladı bizi. Neyse moralimizi bozmayalım dedik ve Bologna şehrinden hızlı trenle Floransa ya geldik. Rahat bir şekilde yaklaşık 35-40 dakika da seyahat noktamıza vardık. Madem Floransa istedin neden Bologna da kaldın derseniz. Bologna havaalanına iniş yaptık. Uçak ve konaklama diğer şehirlere göre daha ucuzdu. Hızlı tren imkanı olduğu için biraz daha ekonomik bir tatil oldu bizimki. Neyse İstasyonda inince ilk yapmanız gereken şehir haritasını almak. İstasyon içinde Tourism İnformation aramayın çünkü içeride değil dışarda. Buradan ücretsiz olarak haritanızı aldıktan sonra yanında mutlaka müzeler hakkında genel bilgilerin olduğu rehberi de yine isterseniz ücretsiz olarak size veriyorlar. Yürümeyi sevmiyorsanız tabii ki otobüs kullanabilirsiniz ama şehir çok büyük değil ve tabii ki biz gezmeyi sevenler yürümeden,kaybolmadan hiçbir şey görmüş sayılmayız. 
İlk durağımız San Lorenzo Bazilikası. İtalya da adını sık sık duyacağınız Medici ailesi tarafından finanse edilen ve maalesef hiç tamamlanamayan 15. yy da yaptırılmış. İçinde birçok muhteşem eserin yanında bazilikanın bir kısmında bulunan şapellerde Medici ailesinin bazı üyeleri defnedilmiş. 






Ve Medici ailesinin gücünü temsil eden heykeller Michelangelo tarafından yapılmış ve şapelin son kısmında sergileniyor. 













Sonra ki durak Galeri Akademi. Benim en sevdiğim. Bir sokak arasında girişi. Michelangelo nun ünlü Davut heykelinin  yanında birçok önemli eseri de yine burada sergileniyor. 













Önümüz arkamız,sağımız solumuz heykel. Ama daha bitmedi devam. Şimdi Santo Croce Bazilikasına marş marş











Biraz açık havaya çıkalım artık. Meşhur Del Duomo meydanı tam bizlik. Şehrin en ünlü meydanı. Üşüyen kemikleri bu arada güneşte biraz ısıtırız. 
Duomo katedralinin dışı renkli mermerlerle kaplanmış. Oldukça ihtişamlı bir yapı. 

















Biraz sokaklarda gezelim. Hani; Roma gezisini okuyanlar, orası için açık hava müzesi demiştim. Burasını görmeden önce söylemişim ama Sezar ın hakkı Sezar a. Burası da muhteşem. Ben üşüdüm ve Venedik ten sonra biraz yorgunum ama olsun. 













Tamam tamam yoruldunuz. Ben de yoruldum ama az kaldı. Şimdi Uffizi galerisine. Medici ailesinin sanat koleksiyonlarının sergileniyor şu anda. Adamlar toplamışlar da toplamışlar piyasada ne kadar tablo,heykel varsa...Ama ben hayatımda bu kadar merdiven çıktığımı hatırlamıyorum. Geniş ve çık çık bitmiyor. Büyük kapılar,geniş koridorlar bitmek bilmedi sanki. Bir de her yer her yer uzak doğulu turist. Ayyyy ne çok, ne kalabalıklardı. 






Bu kadının ne büyük ayakları varmış diye bakmaktan duramadım. 








Camdan bakınca Floransa ayaklarınızın altında. 


Meşhur Ponte Vecchio köprüsü. Birazdan yanına gideceğiz. 




Gerçekten bitiyor,az kaldı. Floransa nın en eski ve en ünlü köprüsü. Yapılma nedeni az önce çıktığımız Uffizi Galerisi ile karşı kıyıdaki Medici sarayını birbirine bağlamak. Üzerinde şu anda kuyumcular ve çeşitli dükkanlar var ama bence o kadar da değil. Bizim çarşılarımız daha güzel. Ama gün batımı nefis. 






Son kez manzarayı seyredip Floransa ya veda edelim. 










Yine kilit,yine kilit. 






Floransa bitmedi ama biz bittik. Unutmadan giderken ne alınır derseniz kesinlikle seramik ürünler diyebilirim. Makarna yapmak için kullanılan aparatlar. Deri deri deri,her yer deri. Artık otele ve son yazı kalbimi çalan Bologna ile şimdilik İtalya sayfasını kapatıyoruz. 

6 yorum:

  1. ne çok heykel, sanat.. şölen olmuş bu gezi . bir gün inşallah :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten yorucu ama sanatsal bir doyumdu,soğuğa rağmen oldukça da keyifli geçti. İnşallah canım

      Sil
  2. Ne güzel anlatmışsınız ,eminim bir gün gidecek olursam referans için sizin yazılarınıza bakacağım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. umarım bir gün yolunuz düşer ve bu yazdıklarım size rehber olur.

      Sil
  3. Sokak sanatçılarından resim almıştım. 5 -10 eur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaaa! Hiç aklıma bile gelmedi desem. O gün o kadar çok üşümüştüm ki sanırım daha birçok şeyi atladım.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...